top of page

Ayvalık - Cunda


Rakı, balık ve Ayvalık

Ayvalık' a gelir gelmez çok mütevazi bir yere geldiğimizi hissediyoruz. Akla ilk Şeytan Sofrası ve Cunda Adası geliyor ama Ayvalık sokakları, tarihi evleri, lezzetleri ve sahilleri ile de çok güzel bir yer. Kalacak yer için hiç arayış içine aramıyoruz. Direkt daha önce bize tavsiye edilen Taksiyarhis Pansiyon'a gidiyoruz.


Taksiyarhis kilisesinin hemen yanında bulunan, pansiyondan çok tarihin içinden çıkmış bir evi andırıyor. İki adet ev restore edilmiş ve içeriden birbirlerine bağlantılar yapılmış. Girişte sizi böyle bir manzara karşılıyor ve odaların hepsi birbirinden güzel. Pansiyondan ayrılırken odaların hepsini gezip görmek isteyeceksiniz. Ayrıca terasında güzel manzarasında oturup, farklı insanlarla tanışabilir, pansiyon sahipleri ile de hoş sohbetler edebilirsiniz.

- Ayvalık Sokaklarında tarihi evlerin arasında yürüyüşe çıkabilirsiniz. Açıkçası Cunda Sokakları daha renkli ve daha fazla ev restore edilmiş. Ayvalık'ta ise hala dokunulmamış evler bulunuyor. Ancak ayvalık sokaklarında o evlerde yaşayan insanları görmek ayrı bir güzel. Sokakta kapı önlerinde oturan insanlar, camdan cama konuşan insanlar. Bu sokaklarda dolaşırken buralarda yaşanmış olanları, mübadele yıllarından buralardan ayrılmak zorunda kalan insanları ve yeni misafirlerinin evlerine gelişlerini düşünmeden yapamıyor insan.


-Saatli Camii Ayvalık sokaklarında dolaşırken karşınıza çıkacak yerlerden birisi. Burası eskiden kiliseymiş daha sonra minare eklenerek camiye çevrilmiş. Çan kulesindeki saatten dolayı ismi saatli cami olarak kalmış.

- Taksiyarhis Kilisesi yine bu sokakların arasında karşınıza çıkacak küçük bir kilise. Cunda Adası'ndaki Koç Müzesi olarak görebileceğiniz kilisenin de ismi Taksiyarhis. Baş Melek anlamına geliyormuş. Ayvalıkta'ki Taksiyarhis Kilisesinin dışarıdan görünümü de güzel gözüküyor.


-Perşembe Pazarı özellikle kadınların sevecekleri bir yer. Biz de sokakları dolaşırken kendimizi pazarın içerisinde bulduk. Çok geniş bir alana yayılıyormuş. Meyve, sebze, zeytin, peynir gibi envai çeşit yiyeceklerin yanında giyim ve antika eşyaların da satıldığı bir pazar. Ara sokaklarda karşınıza antikacı dükkanı da çıkıyor, bir ağaç altında kahve içebileceğiniz mekanlar da. Şeytanın Kahvesi bu mekanlardan birisi.

- Denize girmek için meşhur plajlarına gidebilirsiniz. Biz tekne turu yapmanızı öneririz.

Sarımsaklı en ünlü ve en uzun plajlarından. Sahil ve deniz kumluk, ayrıca oldukça temiz. Deniz çok sığ, uzun mesafelerde derinleşmeden gidiyor. Genellikle çok kalabalık oluyor ancak çok uzun bir sahil olduğundan mutlaka yer bulabilirsiniz. Ücretli olarak şezlong ve şemsiye bulabilirsiniz.

- Tekne Turu olmazsa olmazlardan. Ayvalık sahilde tekne turu düzenleyen şirketlerin stantlarını görebilirsiniz. Bizim gittiğimiz dönemde hep büyük tekneler bulunuyordu, o yüzden biraz kalabalık oldu. Ayrıca öğle yemeği de çok başarılı değildi, balıkları martılar ile paylaşmıştık Ancak bu tarz turlarda sizin gidemeyeceğiniz koylar olduğundan ya da o koylara gitmek uzun zaman alacağından mantıklı oluyor. Ayrıca deniz üzerinden Cunda manzarasını da görmenizi öneririz.

- Şeytan Sofrası Ayvalık'a geldiğinizde güneşi batırmak zorunda olduğunuz noktadır. Muhteşem bir manzarası var, özellikle gün batımında daha da güzelleşiyor. Tepede bir çay bahçesi bulunuyor ve yiyecek içecek bir şeyler bulabilirsiniz. Tavsiyemiz gün batımını izlemek için buraya erkenden gelmeniz ve en önlerden bir masa kapmanız. Özellikle gün batımı saatinde kenarlar alabildiğine fotoğraf çekmek isteyenlerle dolacak, masanızın sandalyelerine çıkmaya çalışanlar olacak. Fotoğrafçılar genellikle kenarlardan geçerek öndeki kayalıkların üzerine çıkıyorlar.

Sönmüş bir volkanın oluşturduğu tepede bulunan şeytan sofrasında bir kayanın üzerinde ayak izine benzer bir çukur bulunuyor. İnsanlar bu çukuru şeytanın ayak izi olarak nitelendiriyor ve içerisine bozuk para atarak dilek diliyorlar. Neredeyse 360 derece görüntü olan bu tepeden Midilli ve Ayvalık adaları gözükmektedir.


- Cunda Adası ( Alibey Adası )

Burası Ayvalık' a göre çok daha otantik bir yer. Dar sokaklarında birçok tarihi bina bulunuyor. Bu binaların çoğu artık pansiyon veya cafe, restaurant olarak kullanılıyor. Ara sokaklarda keyfinizce dolaşmanızı öneririz.

Ayvalık'tan kalkan tekne turları Cunda Adası'nın manzarasını görmeniz için güzel seçeneklerden birisi. Boğazdan geçmeden önce adanın manzarasını izleyebilirsiniz. Ayrıca dönüşte Cunda Adası'nda da mola veriyor ve burada dolaşma fırsatı bulabilirsiniz. 1 saatlik mola burası için yeterli değil tabiki.


Yukarıdaki fotoğrafta sol tarafta Taksiyarhis Kilisesi görülüyor. Burası Koç ailesi tarafından restore ettirilmiş ve şu anda Koç Müzesi olarak kullanılıyor. Buraya girip binayı gezebilirsiniz, ayrıca içerisinde Koç Ailesinin koleksiyonlarından bazı parçaları görebilirsiniz. Kilisenin eski durumu ile şu anki halini gördüğünüzde restorasyon çok başarılı olmuş ve bina kurtarılmış ancak içerisi kullanım amacı dışında kişisel bir müzeye dönüşmüş.


Cunda Adası'na her geldiğimizde kesinlikle uğrayacağımız bir restaurant, Lal Girit Mutfağı. Akşam 20:00 den sonra açılıyor ve burada deneyeceğiniz herşey gerçekten çok lezzetli. Girit Böreği, kabak çiçeği dolması, cevizli patlıcan, otlu mezeler herşey gerçekten muhteşem ancak burasının en meşhur yemeği kekikli kuzu kol u denemelisiniz.


Sahil kenarında bulunan Taş Kahve'ye uğrayıp Dibek kahvesi içmeden Cunda Adası'ndan ayrılmayın. Bu bina yüksek tavanlı ve tarihi bir bina, içerisinde kuşlar serbestçe dolaşıp yuva yapıyorlar.

Cunda Adası'nın etrafında denize girebileceğiniz birçok koy bulunuyor. En güzellerinden birisi Turunç koyu. Tekne turuna katılırsanız bu koylara zaten uğruyor olacak. Adada daha çok sokakları ve mekanları gezmekle geçirmeyi seçtik. Akşamları tüm sokaklar çok hareketli, özellikle balık restaurantları dolu oluyor. Cunda Adası'nın eski evleri kadar, sokaklarındaki kedileri ve evlerin kapıları ile de meşhur bir yer.


Comments


bottom of page